EROS

Latince adı Cupidoi olan Eros, Mitolojide en önemli aşk Tanrılarındandır. Homeros bu Tanrının adını hiç geçirmezken, Heseidos Eros’u ölümsüz Tanrıların en güzeli olarak nitelendirmiştir. Peki neydi Eros’u Yunanlılar için bu kadar önemli kılan?

Eros Aşk Tanrısı olarak erkeklerin kalplerinde kendisine yuva kuran bir Tanrıydı. Erkeklerin aşık olabilmesi onun elindeydi. Fakat Eros bazı erkeklerin kalbinde oturmayı asla kabul etmezdi. Bu kalpler ruhları kaskatı olan erkeklerin kalpleriydi. Eros bu erkekleri eler, asla yanılmaz, adeta aşık olmaya layık olanları seçerdi. Erkekler onun boyunduruğu altındaydılar, üstelik isteyerek. Yeryüzünde aşktan daha önemli bir duygu var mı? Allah aşkı, sevgili aşkı, çocuğa duyulan aşk gibi. Aşk olmazsa hiçbir şey tam değildi. Aşk adeta karanlığı aydınlatan bir ışıktı.  Ancak ilginçtir ki  karanlık gözlere ışık olan Eros’un kendi gözleri kördü. Eros’u kör olarak betimlemekte elbette Yunanlılar’ın bildiği ve günümüze kadar gelen çok önemli bir gerçek var; “Aşkın gözü kördür.” Yani dikkat edin aşık olursanız önünüze çıkan hiçbir çukuru görmez, hiçbir tehlikeyi sezmez, önlem almaya yanaşmaz, hatta tüm çevrenizden gelen uyarılara kulaklarınızı kapatırsınız. Ve en sonunda gider o kör, dipsiz kuyunun içine düşersiniz. Ta ki aşkın büyüsü bir süre sonra bozulur, etraf aydınlanır, siz olayların gerçek yüzünü görmeye başlarsınız, o zaman o kuyudan da çıkış yolu bulursunuz. Güzeller güzeli Eros kimilerine göre güzellik Tanrıçası Aphrodite’nin oğlu, kimilerine göre de arkadaşıydı. Aşk Tanrısı Eros görevini yaptığı sırada ona yardım eden Tanrılar vardı, bunlar Anteros, Hımeros, Hymenaios’du.

ANTEROS

 Anteros’un görevi insanların hor gördüğü, bir değeri olmadığına inandıkları aşkların öçlerini almaktı. Bazen kendisi dahi aşka karşı koyan bir tutum sergilerdi.

 HIMEROS

Eros’a yardım eden diğer Tanrı Himeros’dur. Himeros Özlem Tanrısı olarak anılır. Belli ki Yunan Mitolojisinde aşıklar arasında birbirine özlem duymanın önemi büyüktü. Tarih boyunca yazılan destanlarda okuduğumuz hikâyeler, hep büyük aşkların büyük özlemler nedeniyle devam ettiğini yazmaz mı? Ferhat ile Şirin birbirinden ayrılmasaydı, hep bir arada olsalardı, önlerinde aşklarını yaşayacakları hiçbir engel olmasaydı, o zaman böyle büyük bir aşk yaşanır mıydı, yıllar yılı kuşaklar boyu anlatılır mıydı?

HYMENAIOS

Eros’un diğer bir yardımcısı da Tanrı Hymenaios’dur.  Bu Tanrı Düğün Şöleni Tanrısıdır. Çok eski dönemlerde bir çok Tanrıya inanılan Yunan Mitolojisinde Düğün Şöleninin önemi büyüktü ki, böyle bir Tanrının var olduğuna inanılmış. Hala hayatımızın en önemli olaylarından biri Düğün Törenimiz değil mi? Neden Düğün Töreninin mükemmel olması için bu kadar gayret veriyor, onlarca parayı bu uğurda harcamaktan çekinmiyoruz? Hala geçmişte yaşayan insanların inanışlarının bir kısmını kendi hücrelerimizde yaşatıyor olabilir miyiz?

HEBE

Hebe; Zeus ile karısı Hera’nın kızı ve Tanrı Heraklies’in karısı olduğuna inanılan Tanrıdır. Bu Tanrı Gençlik Tanrısıdır. Çağlar boyunca insanlığın, özellikle kadınların en çok önem verdiği konulardan biri genç kalabilmek, güzel görünebilmektir. O halde bu Tanrının Yunan Mitolojisindeki yerini anlamak da oldukça kolaydır diyebiliriz. Ayrıca Hebe’nin önemli bir görevi vardı; Tanrılara içki sunmak. Her şeyin ve herkesin üstünde olan Tanrılara zevk alacakları meyi sunma görevi Yunanlılara göre belki de büyük bir onurdu? Kim bilir…

IRIS

Yunan Mitolojisinde kendisine çok önem verilen Tanrılardan biri İris’dir, çünkü İris tüm Tanrılar arasında haberci görevi görmektedir. Aynı zamanda da Gökkuşağı Tanrıçasıdır. Günümüze ulaşan değerli destanlardan olan İliada ve Odyssesia’da, İris’in bu görevinden bahsedilir. İris İliada destanında tek haberci olarak tanımlanırken, Odyssesia’ya göre bu görevde tek başına değildi. Yardımcısı Hermes’de vardı.

 AGLAIA; EUPHROSYNE, THAILEIA

 Olympos’ta yaşayan üç kızkardeştir. Bu kızkardeşler Zeus’un kızları ve Titan Okeonos’un torunlarıydı.

MUSALAR

Mitoljide Zeus’un dokuz kızına verilen isimdir. Bu kızkardeşler birbirinden hiçbir zaman ayrılmazlar, her zaman aynı şeyleri düşünürler, şarkılar söylerlerdi. Mutsuz bir insan bu şarkıları duyunca rahatlardı.

KLEIO

Kleio veya Clio (Yunanca: Κλειώ). Yunan mitolojisindeki müzlerden (musalardan) yani ilham perilerinden biri. Tarihi olayları konu alan şiirlerin ilham perisidir. Fenike alfabesini Yunanistan’a getirdiğine inanılır. Makedonya kralı Pierus’dan, Hyacinth isminde bir oğlu olmuştur. Mitolojideki bazı kaynaklara göre Hymenaios’un da annesidir. Çoğunlukla bir parşömen tomarı veya tabletlerle resmedilmiştir.

URANIA

Urania (cennet gibi, cennetsel) Yunan mitolojisindeki müzlerden (musalardan) yani ilham perilerinden biri. Gökbilim ve astrolojinin ilham perisidir. Nadiren Apollon’dan Linus’un annesi olduğu iddia edilir.Çoğunlukla sol elinde bir yerküre figürü ile resmedilir. Ayrıca çoğunlukla gözleri göğe bakar ve giydiği pelerinin, elbisenin üstünde yıldız motifleri vardır.

MELPOMENE

Melpomene (şarkı söylemek), Yunan mitolojisinde müzlerden (musalardan) yani ilham perilerinden biri. Trajedinin ilham perisidir. Genelde trajik bir maske, nadiren bir bıçak tutarken resmedilir. Sık sık cothurnus (dönemin trajedi oyuncuları tarafından giyilen bir tür bot) giyerken resmedilir

THALEEIA

Thalia veya Thaleia, Yunan mitolojisindeki müzlerden (musalardan) yani ilham perilerinden biri. Pastoral şiir ve komedinin ilham perisidir. Genellikle elinde komik bir maske (gülen bir yüz ifadesi) ile resmedilmiştir.

TERPSIKHORE

Terpsikhore (dans etmenin zevki) veya Terpsichore, Yunan mitolojisindeki müzlerden (musalardan) yani ilham perilerinden biri. Dansın ilham perisidir. Daha sonraları müziğin ve lirik şiirin ilham perisi olarak da anıldığı olmuştur. Nehir-tanrısı Achelous’tan Sirenler’in annesi olduğuna dair iddialar vardır. Genellikle otururken, elinde bir lir ile resmedilir.

KALLIOPE

Kalliope (Yunanca: Καλλιόπη), Yunan mitolojisindeki müzlerden (ilham perileri) biri. Yunanca “Καλλιoπε” – “güzel sesli“den gelmektedir. Müzlerin en büyüğü ve en zekisidir. Tanrı Apollo’dan Orfe ve Linus adlarında iki oğlu olmuştur. Kalliope epik şiirin, destanların ilham perisidir. Bu yüzden, mitolojiye göre, şairlere epik şiirleri, destanları ilham eden, yazdıran odur.

ERATO

Erato (Yunanca: Ἐρατώ, anlamı: sevimli), Yunan mitolojisinde, 9 müzden (ilham perileri) birisidir. Lirik şiirin, aşk şiirlerinin ve korolu şiirlerin ilham perisidir. Arcas’dan Azan isminde bir oğlu olmuştur. Çoğunlukla bir lir ile resmedilmiştir.

EUTERPE

Euterpe (evterpe olarak okunur, ismi Yunanca eu yani iyi ve ismi τέρπ-εω yani hoşnut etmekten gelir), Yunan mitolojisindeki müzlerden (musalardan) yani ilham perilerinden biri. Eutere olarak da anılır. Müzik ve lirik şiirin ilham perisidir. Ayrıca eğlence, zevk ve flüt üflemenin ilham perisidir. Çoğunlukla flüt tutarken tasvir edilir. Mitolojideki bazı kaynaklara göre bir tür flüt olan aulosu o icat etmiştir. Yine de birçok mitografa göre aulos’u icat eden Masyas’dır. Homeros’un İlyada’sına göre Strymon nehri tarafından gebe bırakılmış, Rhesus isminde bir oğlu olmuştur. Periler (nemfler) tarafından büyütülen Rhesus, Troyada Diomedes tarafından öldürülmüştür.

THEMIS

Themis, Yunan mitolojisinde Uranüs ve Gaia’nın kızı olan adalet ve düzen tanrıçasıdır. İlahi adaletin tecessümüdür. Zeus’un Metis’ten sonraki ikinci karısıdır. Babaları Zeus olan, Horae ve Moirae’nin annesidir. Kendisi öfkeli veya cezalandırıcı değildir. Ona yeteri kadar saygı gösterilmediğinde veya adaletsizlik yapıldığında, o sessiz kalır ve onun yerine Nemesis gerekli karşılığı, cezayı verir. Themis, aynı zamanda kâhindir, kehânet gücü vardır, kehânet yeri olan Delphi tapınağını o inşa etmiştir. İlk dönemlerde tam zıddı olduğu Eris ile beraber ve benzer resmedilmiştir. Son dönemlerde ve daha sonraki çağlarda ise gözleri bağlı elinde bir terazi ile resmedilmiştir. Roma mitolojisindeki Iustitia (ilahi adaletin tecessümü) Themis’in roma mitolojisindeki karşılığıdır denilebilir. Themis, doğada, mevsimlerin, yılların ve sanatların düzenini sağlayan bir Tanrıça üçlüsüyle canlı varlıklar arasında yaşamla ölüm dengesini kuran bir Tanrıça, bir Tanrısal varlıktır. Themis, yasadır, kuraldır. Ama gelip geçici bir yasa değil, Tanrılar dünyasında da insanlar dünyasında da değişmez evrensel ve ölümsüz doğa yasasıdır. Tanrısal yasadır, onun karşıtı insansal yasa ise Nomos Nemesis’dir. Themis, Olympos’ta yaşar, Tanrıların toplantılarına başkanlık eder, Olympos’taki düzeni o korur, Homeros’u da tanır, bilir onu, Hera ile Zeus’la konuştuğunu gösterir İlyada’da, ama çok söz edilmez Themis ten, efsanesi, öyküsü yoktur, Her yerde her zaman vardır. Ürettiği, tanrısal varlıklarla sürdürür etkisini, bu varlıklarlarda Tanrılardan daha güçlü oldukları için ehramın tepesinde oturur gibidir Themis. Adı da koymak, yerleştirmek, oturtmak anlamına gelen bir kökten türemiştir. “Kılıç” adaletin verdiği cezaların caydırıcılığını ve gücünü, “Terazi” adaleti ve bunun dengeli bir şekilde dağıtılmasını simgeler. “Kadın” ve “Bakire” olması bağımsızlığı ifade eder. Ayrıca kadının gözü bağlıdır. Bu da tarafsızlığını simgeler. Hukukun evrensel ilkelerini simgesel olarak taşıdığı için Themis heykeli adaleti ifade etmektedir.

DIKE

Dike, Themis’le Zeus’un kızı ve Eunomia ve Eirene’yle birlikte Hora’ların biridir. Adı Yunan dilinde birçok anlamlara gelir; simgelediği başlıca soyut kavram hak, doğruluk ve adalettir. Dike sözcüğü, adaletin uygulandığı mahkeme için de kullanılır, mahkemede verilen hüküm için de; “diken didonai” deyimiyse ceza görmek anlamına gelir.

NEMESIS

Antik Yunan inancında Nemesis (/ˈnɛməsɪs/; Greek: Νέμεσις), hubris (tanrıların huzurunda kibirlilik) durumunda olan kişilere karşı uygulanan ilahi cezanın ruhudur. Nemesis’in tapınağı Marathon’nun kuzeyinde bulunan Rhamnous şehrinde olduğu için Rhamnousia/Rhamnusia (“Rhamnous’un tanrıçası”) olarak da anılır. Bir diğer ismi “kaçınılmaz” anlamına gelen Adrasteia’dır.[

AIDOS

Aidos (Yunan: Αἰδώςtelaffuz edildi[ai̯dɔ̌ːs]) oldu Yunan tanrıça nın-nin utanç, alçakgönüllülük, saygı, ve tevazu. Aidos, bir nitelik olarak, erkekleri yanlış yapmaktan alıkoyan o saygı ya da utanç duygusuydu. Aynı zamanda, zengin bir kişinin yoksulların huzurunda hissedebileceği, ister şans ister liyakat meselesi olsun, servet eşitsizliğinin nihayetinde hak edilmemiş olduğu duygusunu da kapsıyordu. Eski ve Hristiyan alçakgönüllülüğü ortak temaları paylaşır: her ikisi de egoizmi, benmerkezciliği, kibir ve aşırı gururu reddeder; aynı zamanda insan sınırlarını da tanırlar. Aristoteles bunu gösteriş ve korkaklık arasında bir orta yol olarak tanımladı. “Bir şeyde daha başarılı hale geldikçe, ilerlememizden gurur duyma ve artan ustalığımızı, özellikle de başkalarının zevki veya onayıyla birlikte, daha fazla iyileştirme için bir teşvik olarak görme eğilimindeyiz. Bir piyanist, becerisini sergilemeyi sever. Bir Beethoven sonatı çalmak; bir çırak marangoz, ellerinin çalışmasında sessiz bir tatmin hisseder; bir dansçı, hareketlerinin diğerine getirdiği zevki bilmekten zevk alır.Ama tevazu, tanımı gereği, bizi bu tatminleri sistematik olarak reddeden bir erdemdir. Bu gurur ister tamamen kendimiz tarafından üretilsin ister başkalarının onayıyla beslensin, asla gurur duymamamız gereken bir erdem. Alçakgönüllülük sorunu, kazandığımız herhangi bir gelişme veya başarı için başkalarına da sağlamış olabileceğimiz herhangi bir gelişme veya başarı için kendimize kredi vermenin öz tatminidir, alçakgönüllülük erdeminin peşinde koşarken, gelişmeleri fark etmemiz muhtemeldir, bu da bunun sonucudur. daha mütevazı hale geliyor. Alçakgönüllülük kendini değerlendirmeye ve kendini takdir etmeye dirençlidir, her ikisine de girişmek tüm çabayı geri almak gibidir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here